1- Potter'lar Yok Asıl Ailesi Dursley'ler :
Hikayeyi Harry'nin hayal dünyasının bir parçası olarak düşünelim. Bu durumda Dursley'ler muhtemelen Harry'nin gerçek anne ve babasıdır. Potter'lar ise hayalidir. Bu durumda iki seçenek var. İlk seçenekte Dursley'ler gittikçe daha da deliren bir erkek çocukla yaşamayı daha fazla kaldıramıyor. Bir diğer seçenekte ise Dursley'ler direkt olarak kötü insanlardır ve ve oğullarına kötü davranmaları, onun deliliğini perçinliyor olabilir.
2- Harry ''Pek Çok Kişiyi Delirten'' Kelid Aynasına Kafayı Takıyor :
İlk kitapta, yeni ''okuluna'' başlayan Harry, okulda gizli bir yerde tutulan aynaya kafayı takıyor. Harry, fırsat buldukça aynanın başına gidip, sihirli bir şekilde ailesinin yansımasını görüyor. Tabii ailesi ölü olduğundan, bu aslında onlarında hayali olduğu anlamına geliyor. Kusursuz bir sevgi timsali olan Dumbledore Harry'i uyararak, bu aynanın pek çok kişiyi çıldırttığını, çünkü tüm zamanını hayal dünyasın da geçirmenin kişiye gerçek dünyadan koparacağını söylüyor. Bu tam da serinin geri kalanı boyunca Harry'nin başına gelenleri özetliyor aslında.
3- Hogwarts'ın Tehlikeleri Normal Gibi Algılanıyor :
Okul kilitlenmiş vaziyette. İçeride ise her köşeden fırlayan tehlikeler bekliyor. İşin garibi, herkes bu tehlikeli olayları ve şeyleri normal kabul etmekte. Hareket halindeki merdivenler, akıl hastaneleri, akıl hastalarının kaldığı hapishaneler de, delice olayların gayet normal sayıldığı tehlikeli yerlerdir.
4- 3 Büyücü Turnavası :
Dördüncü kitap olan Harry Potter ve Ateş Kadehi'nde düzenlenen 3 Büyücü Turnuvası katılımcıların ciddi bir hayati tehlike yaşadığı, hatta önceki yıllar da bazı öğrencilerin hayatını kaybettiği yarışma. Yarışmaya katılan öğrenciler yarışmayı kazanmak için birbirlerini öldürebiliyor bile ve bu durum herkes tarafından normal karşılanıyor. Şiddeti eğilimi olan, ruhsal bozukluk yaşayan çocukların gittiği okullar da sürekli yaşanan bir olaydır.
5- Cedric Diggory'yi Kıskanan ve Onu Öldüren Harry Suçu İkinci Kişiliği Voldemort'a Atıyor:
Cedric aslında Harry'nin zihinsel bozuklukları olmasaydı nasıl bir insan olacağına dair bir yansıma. Fazlasıyla mükemmel olan Cedric popüler, başarılı, herkes tarafından sevilen, iyi bir ailesi olan bir çocuk. Cedric Harry'nin ikinci kişiliği ve hiddetinin bir yansıması olan Voldemort tarafından öldürülüyor. Bu olaya şahit olan tek kişi Harry olduğu için kimse Voldemort'un öldürdüğüne inanmıyor. Eğer Cedric cinayeti gerçekten yaşanmadıysa ve tamamen Harry'nin hayal ürünüyse bu da Harry'nin normal bir yaşam sürdürmek için son şansını da yitirdiğini gösteren bir metafor olabilir.
6- Tom Riddle, Hary Potter'ın ta Kendisi :
Sonradan kendisine Voldemort adını seçen Tom Riddle adlı çocuğun aslında Harry Potter olduğuna dair bazı ipuçları var. Her ikisinin de hayatında bazı paralellikler ve benzerlikler söz konusu. Aynı türde asa kullanmaları ve ikisinin de yetim olmaları gibi şeyler. Öte yandan Harry'nin Voldemort'u hayal ettiği yansımaları gittikçe artıyor. Hatta bir süre sonra aynı şeyleri görmeye başlıyorlar ve bu da aslında Harry'nin hastalıklı zihnine dair önemli bir gösterge.
7- ''Tabi ki Her Şey Kafanın İçinde Yaşanıyor Harry'' :
Bu fikri destekleyen en büyük kanıt da serinin sonların da karşımıza çıkıyor. Yasak orman da Voldemort'la karşılaşan Harry, kendini bir anda Kings Cross istasyonun daha temiz ve aydınlık görüntüsünün içinde buluyor. Ona eşlik eden Dumbledore'a dönen Harry ''Size bir şey soracağım. Burası gerçek mi ? Yoksa her şey kafamın içinde mi olup bitti ?'' diye soruyor. Dumbledore'un cevabı oldukça açıklayıcı aslında : ''Tabi ki kafanın içinde olup bitiyor, Harry. Ama bu neden gerçek olmadığını göstersin ki ?''
Tüm bu teorileri düşününce Harry Potter serisinin, ruh sağlığı hastanelerine kapatılmış çocukların deneyimlerini anlatan bir kitap olduğunu söylemek mümkün gibi gözüküyor aslında. J.K Rowling'in kurduğu pek çok vakıf ve dernek yoluyla, yaşadığı taciz ve travmalar yüzünden ruh sağlığı bozulan çocuklara yardımcı olmaya çalıştığı düşünülünce, hikayenin başlı başına bir metafor olduğu savı da akla yatkın hale geliyor. Evet Potter Kafalar teori tamamı ile bu şekilde umarım merak ettiğiniz şeylerin cevabını burada bulmuş olursunuz. Hepinize Sihirli Günler.
-Kreacher
2- Harry ''Pek Çok Kişiyi Delirten'' Kelid Aynasına Kafayı Takıyor :
İlk kitapta, yeni ''okuluna'' başlayan Harry, okulda gizli bir yerde tutulan aynaya kafayı takıyor. Harry, fırsat buldukça aynanın başına gidip, sihirli bir şekilde ailesinin yansımasını görüyor. Tabii ailesi ölü olduğundan, bu aslında onlarında hayali olduğu anlamına geliyor. Kusursuz bir sevgi timsali olan Dumbledore Harry'i uyararak, bu aynanın pek çok kişiyi çıldırttığını, çünkü tüm zamanını hayal dünyasın da geçirmenin kişiye gerçek dünyadan koparacağını söylüyor. Bu tam da serinin geri kalanı boyunca Harry'nin başına gelenleri özetliyor aslında.
3- Hogwarts'ın Tehlikeleri Normal Gibi Algılanıyor :
Okul kilitlenmiş vaziyette. İçeride ise her köşeden fırlayan tehlikeler bekliyor. İşin garibi, herkes bu tehlikeli olayları ve şeyleri normal kabul etmekte. Hareket halindeki merdivenler, akıl hastaneleri, akıl hastalarının kaldığı hapishaneler de, delice olayların gayet normal sayıldığı tehlikeli yerlerdir.
4- 3 Büyücü Turnavası :
Dördüncü kitap olan Harry Potter ve Ateş Kadehi'nde düzenlenen 3 Büyücü Turnuvası katılımcıların ciddi bir hayati tehlike yaşadığı, hatta önceki yıllar da bazı öğrencilerin hayatını kaybettiği yarışma. Yarışmaya katılan öğrenciler yarışmayı kazanmak için birbirlerini öldürebiliyor bile ve bu durum herkes tarafından normal karşılanıyor. Şiddeti eğilimi olan, ruhsal bozukluk yaşayan çocukların gittiği okullar da sürekli yaşanan bir olaydır.
5- Cedric Diggory'yi Kıskanan ve Onu Öldüren Harry Suçu İkinci Kişiliği Voldemort'a Atıyor:
Cedric aslında Harry'nin zihinsel bozuklukları olmasaydı nasıl bir insan olacağına dair bir yansıma. Fazlasıyla mükemmel olan Cedric popüler, başarılı, herkes tarafından sevilen, iyi bir ailesi olan bir çocuk. Cedric Harry'nin ikinci kişiliği ve hiddetinin bir yansıması olan Voldemort tarafından öldürülüyor. Bu olaya şahit olan tek kişi Harry olduğu için kimse Voldemort'un öldürdüğüne inanmıyor. Eğer Cedric cinayeti gerçekten yaşanmadıysa ve tamamen Harry'nin hayal ürünüyse bu da Harry'nin normal bir yaşam sürdürmek için son şansını da yitirdiğini gösteren bir metafor olabilir.
6- Tom Riddle, Hary Potter'ın ta Kendisi :
Sonradan kendisine Voldemort adını seçen Tom Riddle adlı çocuğun aslında Harry Potter olduğuna dair bazı ipuçları var. Her ikisinin de hayatında bazı paralellikler ve benzerlikler söz konusu. Aynı türde asa kullanmaları ve ikisinin de yetim olmaları gibi şeyler. Öte yandan Harry'nin Voldemort'u hayal ettiği yansımaları gittikçe artıyor. Hatta bir süre sonra aynı şeyleri görmeye başlıyorlar ve bu da aslında Harry'nin hastalıklı zihnine dair önemli bir gösterge.
7- ''Tabi ki Her Şey Kafanın İçinde Yaşanıyor Harry'' :
Bu fikri destekleyen en büyük kanıt da serinin sonların da karşımıza çıkıyor. Yasak orman da Voldemort'la karşılaşan Harry, kendini bir anda Kings Cross istasyonun daha temiz ve aydınlık görüntüsünün içinde buluyor. Ona eşlik eden Dumbledore'a dönen Harry ''Size bir şey soracağım. Burası gerçek mi ? Yoksa her şey kafamın içinde mi olup bitti ?'' diye soruyor. Dumbledore'un cevabı oldukça açıklayıcı aslında : ''Tabi ki kafanın içinde olup bitiyor, Harry. Ama bu neden gerçek olmadığını göstersin ki ?''
Tüm bu teorileri düşününce Harry Potter serisinin, ruh sağlığı hastanelerine kapatılmış çocukların deneyimlerini anlatan bir kitap olduğunu söylemek mümkün gibi gözüküyor aslında. J.K Rowling'in kurduğu pek çok vakıf ve dernek yoluyla, yaşadığı taciz ve travmalar yüzünden ruh sağlığı bozulan çocuklara yardımcı olmaya çalıştığı düşünülünce, hikayenin başlı başına bir metafor olduğu savı da akla yatkın hale geliyor. Evet Potter Kafalar teori tamamı ile bu şekilde umarım merak ettiğiniz şeylerin cevabını burada bulmuş olursunuz. Hepinize Sihirli Günler.
-Kreacher
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder